Bu başlığı ilk gördüğünüzde yine bir hiphop hikayesi diyebilirsiniz. Ama hikaye biraz farklı. Bugünkü kahramanımız Felsefe Profesörü Sidney Morgenbesser. Günümüzde bu yeah yeah lafı artık bir hiphop klasiği olmuşsa da bakın kahramanımız bu lafı nasıl kullanmış:
Bir bilimsel konferansta konuşmacı dünya dillerinde "çifte olumsuzlama" dediğimiz hikayenin kimi dillerde olumsuzluğu daha da vurguladığı (kimseyi gördün mü? hayır, hiçkimseyi görmedim); kimi dillerde ise + ile -'nin birbirini götürmesi hesabı olumluya çevirdiğini (i didn't do nothing); fakat hiçbir dilde "çifte olumlu" nun olumsuza dönmediğini anlatıyormuş. bunu söyleyince arka sıralardan sıkkın bir ses gelmiş:
"yeah, yeah."

Evet bu ses, profesörümüz Morgenbesser'e aitmiş.Morgenbesser zamaninda Bertrand Russell tarafindan “Amerika Birlesik Devletleri’ndeki en zeki genclerden biri” olarak nitelendirilmis, Noam Chomsky’ye “kendisi modern cagin en derin ve engin zihinlerinden birine sahip” dedirtmis bir filozof (dedirten filozof!), bir dusunce adamidir. Adnan Menderes’ten neredeyse Recep Tayyip Erdogan’a kadar uzanan bir devir boyunca (1955-1999) Columbia’da felsefe profesorlugu yapmis, fakat felsefe dunyasina hemen hicbir yazili eser birakmamis, hayatini adadigi bu bilimin (sanatin?) toplu mirasina yok denecek kadar az katkida bulunmustur. felsefeye yaptigi tum yazili katkilari tartmak, morgenbesser’in alaninda nufusunu ve etkisini olcmek icin bir akademik kutuphaneye gitseniz, oncelikle akademik kutuphaneye elinizde tartiyla almazlar sizi, onu kapidaki gorevliye birakin. sonra iceri girseniz, bulabileceginiz ancak ve ancak unutulmus, artik tartisilmayan, zikredilmeyen, gunumuzde artik alintilanmayan birkac makale, vakti zamaninda editorlugunu yaptigi ve de son olarak belki 1970’lerde kutuphaneden cikarilmis tozlu birkac antolojidir. denilebilir ki, yasami boyunca bu kadar az eser verip de alaninda boylesine devlesmis, meslektaslarinca bu kadar sayilmis ve sevilmis, onlardan mesleki output’u ile kiyaslanamayacak bir itibar gormus, zihinsel yetenegi ve de konusuna hakimiyeti ile “felsefe dunyasi” dedigimiz o minik akademik gezegende ilah mertebesine yukselmis bir filozof, sokrates’ten beri gorulmemistir.
Son olarak ondan bi kaç anekdot daha;
Bir gosteri esnasinda kafasina cop yiyen sidneye sorarlar:
-"polisin kafaniza vurmasi adil (fair) bir davranismiydi?"
-"evet epey adildi ama hakli (just) degildi."
-"ben de oyle dememis miydim zaten?"
-"kafama vurmakta oldukca haksizdilar ama benimle birlikte herkes kafasina cop yedigi icin adaletsiz degildiler.
*******
garson: "elmali ve bogurtlenli* kekimiz var, hangisini tercih edersiniz?"
sidney: "elmali lutfen"
[garson iceri gider, iki dakika sonra geri gelir]
garson: "ozur dilerim, cilekli kekimiz de varmis"
sidney: "madem oyle, bogurtlenliyi tercih ediyorum"
"ilgisiz alternatifler" prensibini ogrencilerine gostermek icin. bu prensibe gore eger z secenegi yokken, x'i y'ye tercih ediyorsak, z secenegi varken de x'i y'ye tercih edecegiz. [ama bu her iki ihtimalde de x'i sececegiz demek degil; tercih, secimden daha gucsuz* bir onerme]
roportajci genc: "yani chairman maonun*, bir onermenin ayni anda hem yanlis hem de dogru olabilecegine dair gorusleriyle hemfikir degil misiniz?"
sidney: hmm, hemfikirim ve degilim.
Teşekkürler;
Immanuel Tolstoyevski
b.b.p.d
Can Sebahattin Dere
The AFU and Urban Legend ArchiveSidney Morgenbesser